TÜRK KOZMOLOJİ DÜŞÜNCESİNDE “OK ve YAY”, İKONOGRAFİK ANLAMI OLAN KUTSAL METAFORLARDANDIR.TIPKI KÜN ve AY GİBİ.
TÜRK felsefesine göre, OK, GÜNEŞ ile YAY, AY ile ilişkilendirilir. Güneşin yakıcı ışıkarı Oklara, Ay’ın Hilal ve Yarım Ay biçimi ise Yay’a benzetilir. Göktürk runik harflerinden olan ve “AY” ve “YAY” olarak okunan “TAMGA” yarım daire şeklindedir.
ESKİDEN Türkler şimşek çakıp yıldırım düştüğü zaman gökyüzüne ok atardı. Bu davranış şekli tamamiyle Türk Mitolojisi ile alakalıdır. Özellikle İlkbahar döneminde gece göğünde yükselmeye başlayan Ejderha takımyıldızı ile birlikte, bahar yağmurları ve şimşekler de yeryüzüne düşmeye başlar. Yeryüzüne düşen yıldırımların Ejederhanın ağzından çıkan, “ATEŞLİ OKLARİ” olduğu varsayılırdı. Türklerde gökyüzüne ok atma ritüeli ise bir “İLETİŞİM” biçimi idi. Haberleşme, Dilek Gönderme ve Çağırma gibi kavramlar ile bağlantılı idi.
TÜRKLER Bayram ve Kutlama zamanlarında da gökyüzüne ok atardı, Günümüzde göğe silahla ateş etmek bile bu eski Türk geleneği ile bağlantılıdır.
SEVGİLİ Mircea Eliade göre, arkaik insan düşüncesinde yıldırım, GÖK TANRININ yeryüzünü oklarıyla vurduğu silahıdır ve düştüğü yer kutsallık kazanır. Türklerde de yıldırımın düştüğü yer kutsanır ve Tanrının gönderdiği ok uçlarının burada toprağa saplandığı düşünülür. Altay Türkleri yıldırımı TANRIDAN gelen uğurlu bir işaret olarak kabul ederler ve Altay inanışlarına göre, kötü ruhların en çok korktuğu şey yıldırımdır.
Sevda Amanova
Bizi Seçdiyiniz üçün təşəkkür edirik