”Eskiden Türk toplumlarında kadın (katun, ebçi, eş, eşlig, evlig, kızgak); eşinin can yoldaşı, hayat mücadelesinde onun en büyük desteği, yeri geldiğinde at binen, kılıç kuşanan, yay kurup ok atan silah arkadaşı, evinin her şeyi, çocuğunun anası, ilk eğitmeni olarak karşımıza çıkar.
Kadınlar, eski Türk destanlarının ve mitlerinin pek çoğunda da hayatın kaynağı, ideal eş, anne, aklın ve bilgeliğin sembolü olarak yer almaktadır. Türk destan geleneğinde, kadınlar aktif bir şekilde mücadelenin içinde yer alarak erkek kahramanlar gibi hüner sergilemişlerdir.
Savaşçı kadınlar, destan türünün; savaşçı olmayan ve büyük aşklara konu olmuş kadınlar ise halk hikâyelerinin kahramanları olarak boy göstermişlerdir. Türk kültür tarihi incelendiğinde, inanç sisteminden yaşam biçimine kadar topluma yön veren, çeşitli özellikleriyle milli değerlerin sembolü hâline gelen sayısız kadın kahramanın yer aldığı görülür.
Türklerde devletin temeli, var oluş sebebi; hem kağana, hem de katuna bağlıdır. Tanrı bu hususta kağan kadar katunu da ayrıcalıklı kılmıştır.”
Bizi Seçdiyiniz üçün təşəkkür edirik